tr 
en 
Dünya nüfusunun tükettiği bütün yiyecekler hayvansal ve bitkisel kaynaklardan karşılanmaktadır. Dolayısıyla yiyecekler topraktan sağlanır. Ancak dünya nüfusunun artması ile birlikte gıda ihtiyacı da artmaktadır. Dolayısıyla artan gıda ihtiyacının karşılanabilmesi daha zor bir hale gelmektedir. Bu nedenle sürdürülebilir tarım ve buna bağlı olarak döngüsel tarım faaliyetlerine önem verilmelidir.
Sürdürülebilir Tarım Nedir?
Döngüsel tarımın ne olduğunun anlaşılabilmesi için öncelikle sürdürülebilir tarım hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Çünkü söz konusu bu iki kavram yakından ilişkilidir.
Sürdürülebilir tarım; toprağın, suyun ve doğal kaynakların sürdürülebilir yöntemlerle desteklemesini ifade etmektedir. Bu sayede gıda güvenliğinin garanti altına alınması ve ekosistemin sağlıklı kalması desteklenmektedir.
Günümüzde kontrolsüz bir şekilde kullanılan girdilerle (kimyasal gübreleme ve tarımsal ilaç kullanımı) gerçekleştirilen tarım, dünyadaki beslenme sorununa çare olmazken; toprakların bozulmasına, kirlenmesine ve hatta yok olmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla güvenli gıda elde etmek ve gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak bir hayli zorlaşmaktadır.
Döngüsel Tarım Nedir?
Döngüsel tarım, dünyanın geldiği bu aşamada yenilikçi, döngüsel ekonomi modelleri gibi sıfırdan tasarlanan yeni bir üretim modeli olarak karşımıza çıkar.
Tarım, doğa ve gıda kavramları birbiri ile doğrudan bağlantılı kavramlardır. Dolayısıyla gıda arzının geleceğini güvence altına almanın tek yolu geri dönüşümlü tarıma geçiş yapmaktır.
Döngüsel tarım tarımsal biyokütlenin ve gıda işleme süreçleri sonucu oluşan atık ve artıkların yeniden kullanılabilir kaynaklar olarak gıda sistemi içinde tutulması anlamına gelmektedir. Bu sayede;
- Tarımsal gıda atıkları değerlendirilmektedir.
- Minimum miktarda dış girdi kullanarak tarımsal ürün üretimi sağlanmaktadır.
- Çevreye zararlı olan atıkların döngü içerisinde azaltılması sağlanmaktadır.
Döngüsel Tarımın İlkeleri Nelerdir?
Döngüsel tarımın ilkeleri aşağıdaki gibidir:
- Gıda ihtiyacının karşılanmasına yönelik optimum düzeyde arazi ve kaynak kullanılması
- Üretimin gerçekleşeceği tarlalarda öncelik gıda mahsullerinin üretilmesi
- Ekim yapılan tarlaların en iyi şekilde kullanılması için ardışık mahsuller ekilmesi
- Rotasyona karışık ürünler eklenerek çeşitliliğin artırılması
- Bu tarlalarda üretilen mahsullerin kalıntılarının çiftlik hayvanları için yem; toprak için ise biyogübre olarak kullanılması
Döngüsel Tarım Nasıl Uygulanabilir?
Toprağın verimliliği içerdiği besin maddelerinin konsantrasyonu ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla toprakta ne kadar organik materyal var ise mahsullerin verimi, besinlerin, suyun, oksijenin bol bulunması ve sera gazlarının toprakta tutulması daha iyi sağlanır. Ayrıca döngüsel tarım uygulamaları ile verimli toprak habitatına sahip olan tarlalarda hastalıklar ve zararlılar daha az görülmektedir.
Hayvan gübresinin yanı sıra evsel atıkların arıtımından ve gıda endüstrilerinden gelen proses suyundan sterilize edilen kanalizasyon çamuru da toprakta bulunan organik materyallerin seviyesini artırmak için kullanılabilmektedir.
Döngüsel tarım uygulamaları çerçevesinde çiftlik hayvanlarının beslenmesi için yetiştirilen otların, tarla tarımının yapılmadığı alanlarda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda hayvancılık için sağlanan gıda desteği tarla tarımı, bahçecilik ve gıda endüstrisi süreçlerinden kalan atıklarla sağlanmalıdır.
Döngüsel tarımda atıkların etkin bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle atıkları dönüştürmek için farklı süreç ve teknikler kullanılmaktadır.
Söz konusu tarım türünde mahsulün veriminin ve hayvan sağlığının korunması ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle tarımda doğal veya sentetik kimyasal ve ilaçlar ile hastalıklarla savaşmak yerine konuya çok daha sistematik ve kapsamlı yaklaşılmaktadır. Bu doğrultuda zararlılara ve hastalıklara daha dirençli olan bitki çeşitleri ve hayvan ırkları tercih edilmektedir.
Günümüzde doğa, çevre ve iklim çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Bu değişim maalesef güvenli gıdaya ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakmak için kaynakların etkili bir şekilde korunması gerekmektedir. Dolayısıyla kaynakların korunması ve verimli bir şekilde kullanılması için toplumun tüm tarafları çaba göstermelidir.
