Traktörün Tarihi ve Tarihsel Gelişimi

: 5 March 2022 / Okuma Süresi : 5 dk. /

Traktör tarım uygulamalarının en temel elemanlarından bir tanesidir. Traktörün tarihi ve tarihsel gelişimi bu yazıda detaylıca verilmiştir.

Traktörün Tarihi ve Tarihsel Gelişimi

Traktör tarımda insan ve hayvan gücünün yerini almıştır. Ayrıca diğer tarım makineleri kısa sürede tarımda verimliliği arttırmıştır. Artan gıda ihtiyacını karşılayabilmek adına tarım arazilerinin çoğalmasının ve geliştirilmesinin önünü açmıştır. 1800’lerin sonunda icat edilen ve kısa sürede geliştirilmeye başlayan traktörün tarihi ve tarihsel gelişimi 1800’lerden günümüze kadar süregelen bir süreçtir.

Traktörün Atası

1800’lü yılların sonlarında John Froelich ilk benzin motorlu buhar gücüyle çalışan lokomobili üretmiştir. Buharlı şaseyi bir traktöre bağlayarak günümüz traktörlerinin atasını icat ederek tarımın gelişmesine büyük bir katkıda bulunmuştur. Lokomobil tekerlekler üzerinde bulunan bir aracı arzu edilen bir yere çekebilecek şekilde tasarlanmıştır. Günümüzde kullanılmamasına karşın icat edildiği dönemde harman makinelerini, sabanları ve sulama araçlarını yürütmeye yardım etmiştir. Tarım dışında endüstride de su çekme, maden çıkarma işlerinde, bıçkı makinelerinin çalıştırılmasında kullanılmıştır. Aynı zamanda kağıtçılık gibi sektörlerde de kullanılmıştır.

Gelişen Traktör

Hidrolik denetimli bağlantı sistemi ve üçlü nokta bağlantı sistemi Harry Ferguson tarafından geliştirilmiştir. Sonrasında traktöre uygulanarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu sayede pulluk ve kültivatör kullanışlı bir hale getirilerek traktörün bir parçası haline gelmiştir. Toprağın traktöre karşı göstermiş olduğu direnç ise üst bağlantıya geçirilmiştir. Dolayısıyla denge sağlayan bir güç yaratılmıştır.

1913 yılında Wallis Traktör Şirketi tarafından Ohio’da motorun dişli kutusu ve aktarma organları ayrı bir şasiye gerek kalmayacak şekilde düzenlenmeye çalışılmıştır. Ford tarafından uygulaması gerçekleştirilmiştir. Motor ve debriyaj bu sayede doğrudan dişli kutusuna bağlanmıştır. Dişli kutusu ise diğer aktarma organlarına bağlanarak traktör için sağlam bir omurga yapısı sağlanmıştır. Farklı tarım aletleri için gereken bağlantılar ise traktörün arkasına ve yanlarına yerleştirilmiştir.

1.Dünya Savaşı ve Traktör Fabrikaları

1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde ve savaşın sürdüğü yıllarda tarımda sürme ve ekme gibi işler traktörler vasıtası ile yapılmaya başlanmıştır. Traktörlerin kullanımı üretim maliyetlerini düşürmekle kalmamış, daha geniş tarım arazilerinin açılmasını sağlamıştır. Aynı zamanda verimin artmasına da katkıda bulunmuştur. O dönemler traktör üretiminde öncü olan Amerika’dan önce Avrupa’ya yayılan traktör daha sonra Avrupa ülkelerinin sömürüsü altında bulunan ülkelerin topraklarında da çalışmaya ve tarımda kullanılmaya başlanmıştır.

Tarihler 1914’ü gösterdiğinde patlak veren 1.Dünya Savaşı’nın yayılması ile traktör üreten fabrikalar askerleri cephe hatlarına taşıyacak kapasite ve büyüklükte, her türlü arazi şartlarına uyum gösterip hareketine devam edecek araçlar üretmeye başladılar.

Savaş Sonrası Atılan Büyük Adımlar

Savaşın bitmesinin akabinde büyük gelişmeler yaşanmıştır. Savaş sırasında yeni araçlar üretebilmek için geliştirilen teknoloji savaş sonrasında da traktörlere de yansıdı:

  • Traktörler 1920’lere kadar temel şekillerini almış olmalarına karşın birçok önemli gelişme bu tarihten sonra yaşanmıştır.  Hasat ve toplamaya uygun traktörün gelişmesiyle beraber 1925’de kuyruk milinin icadıyla traktöre entegrasyonu sağlanmıştır.
  • 1930’lara kadar kullanılmakta olan çelik tekerlekler bu tarihten sonra yerlerini pnömatik tekerleklere bırakmaya başlamıştır. Bu sayede çalışma hızı artıp, tarla yollarında kaybolan zaman azalırken; sürüş daha emniyetli hale geldi ve konfor kazanmıştır.
  • 1940 ve 1950 arasında traktörleri daha kullanışlı ve konforlu hale getirmek için hidrolik sistemler geliştirilmiştir. Ayrıca marş sistemi yerleştirilmiş, ayarlanabilir koltuklar ve farlar takılarak modern traktörler üretilmeye başlanmıştır.
  • 1950’li yıllarda ise hidrolik direksiyon, bağımsız PTO ve power-shift transmisyonlar traktörlere eklenmiştir. Bu eklemeler modern gelişmeler olarak yerini almıştır.
  • 1960’larda ise traktör motorlarında bir devrim yaşanır. Dizel motorlar traktörlerde kullanılmaya başlandı. Aynı zamanda alternatörler, turbo şarjlar, hidrostatik transmisyonlar ve ROPS’lar bu dönemde traktörlerde yer almaya başlamıştır.
  • 1970’lerde 4 tekerlek çekişli (4WD) traktörler piyasaya çıkmış ve intercooler’da dizel motorlara bu yıllarda eklenmiştir.
  • 1980’lerde sensör kullanımı, monitör entegrasyonları ve controllerlar teknolojideki ve elektronikteki ilerlemeler sayesinde yakıt ekonomisini ve performansını arttırmıştır.

Bütün bu gelişmeler sayesinde tarımda günümüzün bel kemiği ve tarım makinelerinin kullanılabilmesini sağlayan temel güç olan traktörlerin modern, çağa uygun ve inovatif hali şekil aldı. Hars Traktör A.Ş. olarak traktör yedek parçaları konusunda 1983’ten beri her zaman kaliteli, dayanıklı ve işlevsel ürünler ortaya koyduk. 1983’ten geleceğe…

Markalar referans amaçlı gösterilmiştir. Orijinal ürün olduğu anlamına gelmez.